23 Ocak 2017 Pazartesi

Ortaöğretim İngilizce Dersi Müfredatı 2017

MEB, neredeyse tüm branşlarda geliştirdiği yeni öğretim programlarını öğretmenler başta olmak üzere tüm kamuoyunun görüşlerine sundu.

Yeni müfredatla ilgili görüşlerimi, hazırlık sınıfı olan bir okulda çalışan İngilizce Öğretmeni gözüyle dile getirdim.




·         2016-2017 Eğitim Öğretim yılına hazırlık sınıfı olan okulların İngilizce öğretmenleri olarak yürürlükte olan 3 adet Öğretim programı ile başladık. Önümüzdeki yıl yeni müfredatın yürürlüğe girmesiyle birlikte, eskilerinde olduğu gibi “kademeli geçişler” öngörülecekse müfredat sayısının yine 2-3 olmasını bekliyorum ki bu da İngilizce zümreleri arasında kavram karmaşalarına yol açacaktır. Yeni müfredatın yürürlüğe girmesiyle eskilerin kaldırmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim.

·         Yeni müfredatta hazırlık sınıfının olmayışı, hazırlık sınıfı olan okullar için bir eksiklik olmaktadır. Zira hazırlık sınıfındaki haftalık 20 saatlik ders sayısı, diğer okulların tüm sınıflarındaki haftalık ders sayısına eşit olmakta. Hazırlık sınıfı olan okullar için eski müfredat (2016) geçerli olacak mı, sorusunun netlik kazanması daha isabetli olacaktır.

·         Bu müfredatın da eski müfredatlar gibi çağdaş dil öğretim yaklaşımlarını esas alan, etkileşimli bir sınıf ortamını öngören, becerilerin geliştirilmesini ilke edinmiş bir anlayışla hazırlanmış olduğunu düşünüyorum. Yabancı dil öğretimine dair kamuoyunun eleştirel bakışı ve Bakanlığımızın çare arayışlarında öğretim programından yana önemli bir eksiklik olmadığını düşünüyorum. Ancak iyi bir müfredat, öğretmen yeterliği, okul ve sınıf ortamlarının fiziki yeterliği, özellikle de ders materyali yeterliği ile desteklenmedikçe tek başına çare olmamaktadır.

·         Teknolojinin yabancı dil eğitiminde kullanılmasını, e-portfolyonun bir ölçme değerlendirme aracı olarak kullanılmasını oldukça önemli buluyorum. Bu noktada MEB tarafından filtrelenen okullardaki internet erişiminin, bloglar, bulut sunucuları, sosyal medya araçları ve diğer web 2.0 araçlarını desteklememesini bir çelişki olarak görmekteyim. Bununla ilgili yeni bir adım atılması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda öğrencilerime hazırlattığım dijital içerikli ödevleri (metin, ses, video, resim vb) Google Drive yolu ile paylaşmalarını isteyip bir e-portfolyo oluşturmaya çalışmam vakit ve enerji kaybına sebep oldu. 

·         Öğretim programında sıkça dile getirilen “Proje” kavramının altının doldurulması gerektiğini düşünüyorum.

·         Başta eTwininning.net projeleri olmak üzere, birlikte dijital içerik üretip paylaşılabilecek okul/sınıf eşleşmelerinin teşvik edilmesinin ve bunun müfredatta yer almasının isabet olacağını düşünüyorum. Bu yıl 11. yaşını kutlayacağımız eTwinning oluşumu, sonrasında öğrenci değişimleri yapabileceğimiz Erasmus+ projelerinin önünü de açacaktır.

·         İngilizce öğretiminin sınıf ortamının ötesine taşınmasına olanak verecek “Self-Study” adımlarının öğretim programı yoluyla tasvir edilmesi, örneklendirilmesi öğretmenler açısından önemli bir yardımcı kaynak olacaktır. 

·         Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder